5 Ekim 2013 Cumartesi

Kurban Bayramı

An itibariyle sayılı günlerin kaldığı
Kurban Bayramı için tatlı telaşlar devam ediyor.
temizlik, alışveriş, kurbanlık, vs.
herkesin içinde küçük de olsa heyecan vardır umarım.

kendim için konuşursam eğer ben de büyük ölçüde heyecan var :)
evlendikten sonra bu ikinci bayramımız..
Allah herkese nice nice bayramlar görmeyi nasip etsin..


Kurban Bayramı diyince aklımıza ne geliyor ?

Kurban Bayramı hakkında neler biliyoruz ?

Hangi hayvanlar kurban edilmeli ?

Kimler kurban kesmeli ?

bu ve bunun gibi sorulara cevap arayışı içinde olanlar için bir yazı hazırlamak istedim.

sadece kendi bildiklerim değil elbette..

öncede okuyup bilgilendiğim ve araştırdığım için bu yazıyı yazma gereği duydum.





İslam dini terimi olarak Kurban, 
Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle
kesilen hayvan demektir.

“kurban” ibadeti; kurban olarak kesilmesi uygun olan hayvanın,
ibadet niyetiyle usulüne uygun şekilde
kurban bayramı günlerinde kesilmesidir.

Kurban kesen,
Allah"a yaklaşmış ve O"nun hoşnutluğunu kazanmış olur.

Kur’an-ı Kerim’de yazan bilgilere göre ilk “kurban” tecrübesi
Hz İbrahim zamanına uzanmaktadır
Allah’a oğlu olması için yakaran Hz İbrahim’in
“oğlu olması halinde onu Allah’a kurban edeceğini”
söylemesi üzerine kendisine yapılan
büyük bir imtihan olarak karşımıza çıkmıştır ilk “kurban”

Kur’an-ı Kerim’de bu olay şöyle tasfir edilmektedir:

“İbrahim ‘Ey Rabbim,
bana iyilerden (bir oğul) ihsan et’ dedi
Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik
Oğlu yanında koşacak çağa gelince,
‘Ey oğlum, ben seni rüyamda boğazladığımı gôrüyorum,
bir düşün, ne dersin ?’ dedi
(İsmail) Babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap
İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın’ dedi
Her ikisi de Allah’a teslim oldular
(Allah’ın emrine boyun eğdiler)

İbrahim, oğlunu şakağı üzerine yatırdı
Biz de ona şöyle seslendik:
‘Ey İbrahim, rüyana gerçekten sadakat gösterdin,
şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı
Dedik ve ona (İsmail’e karşılık ) büyük bir kurbanlık fidye verdik
Kendisine sonradan gelenler için de iyi bir nam bıraktık
Selam olsun İbrahim’e
İşte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz
Çünkü 0, bizim mümin kullarımızdandır

Görüldüğü üzere,
Hz İbrahim oğlu yerine
kendisine gönderilmiş olan kurbanlık hayvanı kesmiştir
Böylelikle de Allah için “insan kurban etmek” gibi
kötü bir alışkanlığın önüne geçilmiş,
Allah için “kurban kesmek” adeti de günümüze kadar ulaşmıştır

Kurban Bayramı islami kaynaklara göre ilk kez 624 yılında Medine’de,
Hz Muhammed’in müslüman cemaate kıldırdığı
“ilk kurban bayramı namazının” ardından vermiş olduğu hutbede
kurban kesmenin faziletlerinden bahsetmesi,
Allah’a adanarak kesilecek kurbanın
kazandıracaklarını açıklaması ile beraber kutlanmıştır

Bu tarihten sonra da bu gelenek bayram şeklinde süregelmiştir
Hz Muhammed kendisi de ilk Kurban Bayramı’nda 2 kurban kestirmiştir Bunlardan bir tanesinin duasını:
“Allah’ım! Bu senin birliğine ve senden bana gelenlere
şehâdet eden bütün ümmetim namınadır
şeklinde yaparken diğerinin duasını:
“Allah’ım! Bu da, Muhammed ve Muhammed’in ev halkı içindir
şeklinde yapmıştır
Bu da aslında kurbanın hem toplumsal hem de bireysel bir yön taşıdığına
en güzel örnektir

Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan
her şeyde esas olan iyi niyettir.
Kurbanda da böyledir,
iyi niyet ve ihlas esastır.
Bakınız, bu konuda Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:
"Onların (kurbanların ) ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır.
Fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır.

Esasen Allah Teâla ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder.


Sevgili Peygamberimiz de bu konuda şöyle buyurmuştur :
"Amellerin kıymeti ancak niyetlere göredir.
Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur.

Kurban Kimlere Borçtur?
Müslüman olmayan, seferde bulunan müslümana ve fakir olana kurban vacip değildir.

Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer seferde bulunduklarında kurban kesmemişlerdir.
Şayet seferde olan kimse kurban kesmek isterse,
kurban kendisine vacip olduğu için değil, nafile olarak kesebilir,
kesmediği takdirde sorumlu olmaz. 
 

İmam Azam Ebû Hanife ile Ebû Yusuf'a göre
kurbanın vacip olmasında akıl ve erginlik çağına gelmiş olma şart değildir.
Yani zengin olan çocuğun ve delinin mallarından babaları veya vasileri kurban keserler.
Bu kurbanlardan sadece kendileri yiyebilir, başkaları yiyemez.

İmam Muhammed ile İmam Züfer'e göre kurbanın
vacip olması için akıl ve erginlik çağına gelmiş olma şarttır.
Bu itibarla zengin olan çocuklarla deli olanların mallarından kurban kesilmez.
Fetvâ da bu görüşe göredir,
yani zengin de olsalar çocuklarla delilerin kurban kesmesi gerekmez.

Herhangi mali bir ibadetin borç olması için ön görülen zenginlik ölçüsü
'Nisap' kelimesi ile ifade edilmektedir.
Kurban nisabı, kişinin temel ihtiyaçları olan oturacak evi,
evinin yeter derecede eşyası, binek için olan hayvanı,
üç kat elbisesi, kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bir yıllık nafakalarından
ve borcundan fazla 80, 18 gr. altın veya bunun kıymeti para ve eşyaya malik olan kimse
kurban kesecek kadar zengin demektir.

Bu kimseye yılda bir defa kurban günlerinde kurban kesmek vacip olur.
Bu ölçü aynı zamanda zekat için de geçerlidir.
Ancak zekat nisabında malının artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması şarttır.
Kurban nisabında bunlar aranmaz.
Kurban kesme günlerinde zengin olan kimseye kurban kesmek vacip olur.



Kurban edilecek hayvanlar; koyun, keçi, deve, sığır ve mandadır.

Bu hayvanlardan devenin 5, sığır ile mandanın 2 ve koyun ile
keçinin 1 yaşını doldurmuş olmaları gerekir.

Bir koyun veya keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir.
Fakat sığır, manda ve deve yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir.
Ortakların tek veya çift olmalarında bir sakınca yoktur.

Ortakların hepsi ibadet niyetiyle katılmak durumundadır.
Meselâ ortaklardan biri vacip olan kurbanı,
diğeri adak kurbanı, bir diğeri de nafile kurbanı niyet edebilir.
Çünkü hepsinin niyeti ibadettir.
Fakat ortaklardan biri her hangi bir ibadet değil de
et kasdiyle katılmış olsa bu sahih olmaz,
diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş, sayılmazlar.


Bilindiği üzere kurban bir ibadettir.
Bunun için kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları esastır.
Her kusur olmasa da bazı kusurlar kurbana manidir.
Bu kusurlar kısaca şunlardır:
-İki veya bir gözü kör olan,
-Aşırı derecede zayıf olan,
-Kesim yerine yürüyerek gidemeyecek derecede aksak olan,
-Kulağının, kuyruğunun veya tenasül organının
üçte birinden fazlası gitmiş olan,
-Dişlerinin yarıdan fazlası düşmüş olan,
-Doğuştan kulağı ve tenasül organı olmayan,
-Koyun ve keçide bir, sığırda iki memesi kurumuş olan,
-Burnu kesilmiş olan,
-Dilinin çoğu kesilmiş olan,
-Ölüm derecesinde hasta olan.
Böyle kusuru olan hayvanları kurban etmek câiz değildir.
Bunun için kurbanlık satın alınırken
kusurlu olup olmadığına dikkat etmek gerekir.

Kurban, bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra olmak üzere bayramın ilk üç günüdür.
(Şafiîlerde dördüncü günü de olabilir.)
Arefe günü veya bayramın ilk üç gününden sonra kurban kesmek,
kurban olmaz.

Peygamberimiz buyuruyor :
"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey bayram namazı kılmaktır.
Sonra evlerinize dönüp kurban kesmek olacaktır.
Her kim böyle yaparsa sünnetimize uygun iş yapmış olur.
Kim önce kurban keserse o da ancak ailesine bir et sunmuş olur,
bu kestiği kurban olmaz.



Bazı kimseler hemen her yı1 kurban bayramında bu soruyu sorarlar:
Hayvanı kesmeden canlı olarak veya
bedelini yoksullara vermekle kurban kesilmiş olur mu?

Kurbanın rüknü, kurban edilmesi câiz olan hayvanlardan birini kesmek olduğundan,
hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksula vermekle
kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz,
bu ancak sadaka olur.


Bayram Gecesi ve Günlerinde Yapılması Müstehap Olan Şeyler

a) Bayram gecelerini dua ve ibadetle ihya etmek, kaza namazı kılmak,
Kur'an okumak ve Allah Teâlâ'dan af ve mağfiret dilemek.
Çünkü duaların makbul olduğu gecelerden birisi de bayram geceleridir.

Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
"Ramazan ve Kurban bayramı gecelerini,
sevabını umarak ibadetle geçiren kimsenin kalbi,
kalplerin öldüğü gün ölmez."

b) Bayram sabahı erken kalkarak
yıkanıp temizlendikten sonra namaza gitmek.

c) Güzel koku sürünmek.

d) Temiz ve yeni elbise giyinmek.

e) Gücü yetiyorsa namaza yürüyerek gitmek.

f) Güler yüzlü ve sevinçli görünmek.

g) Yoksullara çokça sadaka vermek.

h) Bayram namazına giderken yolda tekbir getirmek.

i) Kurban kesecekse kurban etinden yiyinceye kadar
oruç tutuyormuş gibi bir şey yiyip içmemek.

j) Kurban etinden iftar etmek.
Çünkü peygamberimiz böyle yaparlardı.

k) Çoluk çocuğuna bolluk göstermek.
Bütün bunlar bayramda yapılması müstehap olan işlerdir.

Bayram günleri sevinç günleridir.
Bu günlerde sevinçli ve güler yüzlü görünmek tavsiye edilmiştir.


Bu günlerde akraba ve komşularımızla olan ilişkilerimiz kuvvetlenir,
birlik ve kardeşliğimiz güçlenir.
Bayram sabahı camilerimizi dolduran kalabalıkların
hep birlikte ve içtenlikle yüce Allah'a yönelmeleri,
O'ndan af ve bağış dilemeleri ayrı bir önem taşır.
Çünkü böyle bir amaçla bir araya gelen,
aynı iman ve heyecanı taşıyan toplulukları
yüce Allah'ın rahmeti kuşatır ve onları affeder.


Bu günlerde annemizin-babamızın ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız.
Dinimizde Allah'a ibadetten sonra anne ve babaya saygı ve iyilik emredilmiş,
onlara karşı "öf" demek dahi yasaklanmıştır.
Akraba ve komşularla tebrikleşerek,
karşılıklı sevgi ve saygı duyguları aktarılmalı,
karşılaştığımız herkesle selâmlaşarak tebrikleşmeliyiz.

Tanıdıklarımızı ziyaret ederek hatırlarını sormalı ve gönüllerini almalıyız.
Hastahanelerde ve evlerde yatan hastaları görmeli,
şifa dileklerimizi sunmalıyız.

Yetimlerle ve kimsesiz çocuklarla ilgilenip onları okşamalı
ve onlara anne ve baba gibi davranmalıyız.

Çevremizdeki yoksullara ve bakıma muhtaç çocuklara yardım ellerimizi uzatmalı,
onların da bayram sevinci yaşamalarını sağlamalıyız.

Bizden hayır dua bekleyen ölülerimizin
mezarlarına giderek onlara dua etmeli,
ruhları için hayır ve hasenatta bulunmalıyız.


Rabbim bayramların kıymetini bilenlerde olmayı ve nice mutlu bayramlar görmeyi nasip etsin.




Allah nasip ederse biz bu bayramı köyümüzde ve izmitte olmak üzere
iki farklı yerde kutlamayı düşünüyoruz :)


herkese şimdiden iyi bayramlar :)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder