23 Temmuz 2014 Çarşamba

Kadir Gecesi

"Bin aydan daha hayırlı gece' olarak nitelendirilen Kadir Gecesi'nde Peygamber Efendimiz şu duayı okumayı tavsiye ediyor.
Ramazan Ayının son günlerini yaşarken heyecanla beklenen günlerden birtanesi de Kadir Gecesidir. Bin aydan daha hayırlı olan, günahların af edildiği insanların isteklerinin yerine geldiği Mübarek Ramazan Bayramı’nın yaklaşıldığını müjdeleyen O Mübarek geceyi müslümanlar, dualarla, ibadetlerle geçirilecek.

KUR\'AN-I KERİM KADİR GECESİNDE İNMEYE BAŞLADI
Ramazan ayının 27. gecesi "Kadir Gecesi"dir. İnsanlara dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösteren dinimizin kutsal kitabı Kur\'an-ı Kerim Peygamberimize Ramazan ayı içinde Kadir Gecesi'nde inmeye başlamış, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e peygamberlik görevi bu gecede verilmiş ve İslâm güneşi bu gecede doğmuştur.


KADİR GECESİ, BİN AYDAN DAHA HAYIRLI
İşte bu önemli olaylar Kadir Gecesi'ne büyük bir şeref vermiş, üstün bir değer kazandırmıştır. Kadir gecesinin bin aydan daha haylırlı olduğu Kur\'an-ı Kerim'de açıkça bildirilmiştir.

BU GECEDE İBADET ETMENİN ÖNEMİ
Peygamberimiz de bu gecenin fazileti hakkında şöyle buyurmuştur:
«Kim ki, faziletine inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.» (63)

NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ?
Kadir Gecesi mü'minlere Allah Teâlanın büyük bir lütfu ve sonsuz rahmetinin eseridir. Bu gece en iyi şekilde değerlendirilmeli.
Bu mübarek geceyi, Allah rızası için namaz kılarak, Kur'an okuyarak, Peygamberimize salât ve selâm okuyarak, günahlarımızın bağışlanması için Allah'tan af dileyerek, dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek ve yapacağımız yardımlarla yoksulları sevindirerek değerlendirmeliyiz.

EFENDİMİZİN TAVSİYE ETTİĞİ DUA
Hz. Aişe bir gün Peygamberimize:
–«Ya Rasûlellah: Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?» diye sordu.
Peygamberimiz şöyle buyurdu:
"Allah'ım, şüphesiz sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni affet." (Tirmizi, Daavat, 12)

Peygamber efendimizin öğrettiği bu duayı, Kadir Gecesinde çokca okumak gerekir.

KADİR SURESİNDE BAHSEDİLİYOR
Kadir gecesinden Mekke devrinde nazil olan ve Kur’an-ı Kerim’in doksan yedinci suresi olan beş ayetlik Kadir Suresi’nde bahsedilir. Bu surede Kur”an”ın indirildiği kadir gecesinden bahsedildiği için bu sureye Kadir Suresi denmiştir. Kadr, ‘azamet’ ve ‘şeref’ demektir. Kadir Suresinde Kur”an”ın kadir gecesinde indirildiğinden, kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğundan, kadir gecesinin rahmet ve berekete vesile olduğundan, bu sebeple insanlık için taşıdığı değerden bahsedilir.


KADİR SURESİNİN MEALİ:
“Şüphesiz, biz onu (Kur’anı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin (o büyük fazl u şerefini) ne oldğunu bilir misin ? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh ( Cebrail ) o gecede Rab'lerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”

Rabbim her günümüzü
her gecemizi Kadir gecesi gibi
bol rahmet ve bol bereketli eylesin inşallah...

22 Temmuz 2014 Salı

Büyük Gazze Yürüyüşü


pazar günü Eskişehir'de düzenlenen
Büyük Gazze Yürüyüşü'ne katıldık.
beklenenin çok daha fazlasının katıldığı yürüyüş
umarım amacına ulaşmış,
birilerinin tepkisini çekmeyi başarabilmiştir.
 




Erkeği-kadını
genci-yaşlısı demeden
babasının omzundaki minicik bir çocuğun "Tekbir" nidalarıyla
Eskişehir'in o en meşhur sokakları Filistin'deki mazlumlar için doldu taştı.




hala yapılan boykotların,yürüyüşlerin
gereksizliğini söyleyen-düşünenler var..
dua edelim elimizden başka bişey gelmiyor diyen var..
sadece dua ile olsaydı Efendimiz (s.a.v.) in elinde kılıçla
mübarek ramazan ayında savaşta işi neydi ? 
duada samimiyet için biraz daha gayret...

biugra.com



Teknolojinin gelişmesiyle birlikte internet de yaygınlaştı malum.
artık birçok şeyi internet üzerinden yapıyoruz.
en basitinden alışveriş ihtiyacımızı
mağaza mağaza dolaşmadan
evimizin rahatlığında ve güvenli bir şekilde yapar olduk.
her kolaylığın elbette zor bir tarafı vardır
güven meselesi
alışveriş yaptığımız siteler güvenilir mi?
ürünlerde ya da ödemede sıkıntı çıkar mı?
aldığım ürün elime ne zaman geçecek?
bu ve bunun gibi sayısız sorular akıllarda...





Alışverişte hem hesap bilgilerinin güvenliği
hem de sorunsuz bir alışveriş için site seçimi çok önemli.
Sitenin size sunduğu güvenlik önlemi,
ürünü temin etme süreleri,
kargo süresi,
yapılan paketin taşıma sırasında
zarar görmemesi için yapılan paketlemenin kalitesi,
ürün değişimi için sundukları hizmet,
garanti takibini yapıp yapmamaları,
ödeme yöntemlerinin çeşitliliği ve
tabi ki en önemli mevzu uygun fiyat.




işte yukarıda saydıklarımın tümünü bir arada bulabileceğiniz
henüz çok yeni olmasına rağmen
şimdiden çok sayıda memnun müşteri potansiyeline sahip bir site.




sitede bilgisayardan telefona,
beyaz eşyadan soğutma sistemlerine,
hediyelik ürünlerden ev tekstiline kadar
yüzlerce değişik çeşit marka ve ürünle
bizlerin hizmetinde olan bu siteye mutlaka göz atın derim.

benim şimdiden gözüme kestirdiğim o kadar çok şey var ki
en kısa zamanda alınacak inşallah...

hoşçakalın...

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Yahudi malları ve boykot


bu yazıyı yazma gereği duydum neden mi ?
çünkü bizim bugün o yahudi mallarını boykot etmemiz gerektiğini gereksiz görenler,
bizim boykotumuzla ne olacak diyenler var.
sadece bir kolayla olmuyor o iş dediğimizde
"kullandığımız bütün ürünler onların, mecburuz" diyenler var.



bizim bugün o yahudi mallarını "el alışkanlığı" kullanmamızın sebebi
dün yaşayan bireylerin o ürünleri boykot etmeyip
sanki sadece o ürünler varmışcasına yaşamlarına devam etmeleridir.
o hayatımızı idam ettirdiğimiz bütün ürünlerin Türk menşei olanları da var zaten yıllardır bunu biliyoruz artık ya da öğrendik.


tamam anlıyorum,Türk menşeili ürünlerin siyonistlere nazaran
kalite yönünden biraz fark var.
ariel daha iyi temizliyor, adidas daha dayanıklı olabilir.
ama sonuçta diğerleri de işimizi halletmiş olmuyor mu ?

bizim işimizi halleden,amacımızı gerçekleştiren
(istediğimiz kalitede olmasa da )
Türk menşeili ürünler varken bizler ısrarla
öldürülen kardeşlerimize mermi parasını ödemekte neden ısrar edelim ki ?

beyaz eşyanı bilinçsizce yabancı marka almış olabilirsin ama
yüzde yüz yerli olanı da var sonuçta.


şampuanın, diş macununun, bebek bezinin vs.
bu senin benim hepimizin hür tercihi.
beyaz eşyanı yeniden alamazsın ama 
şampuanını,diş macununu,meyveli yoğurdunu vs. 
Türk menşeili ürünlerden alabilirsin artık.
bunlara dikkat ettikten sonra ettiğimiz dualar da işe yarar o zaman.
boynuzsuz koyunun hakkının boynuzlu koyundan alınacağı 
çetin bir gün olan büyük duruşma günü o ölen bebekler yakamıza yapışırsa,
"ama ben senin için dua etmiştim" demek
işe yaramaz bana göre..

Mahşer günü geldiğinde
"bu ürünler de işimi görüyordu ama o biraz daha kaliteli"
diyip İslam düşmanlarını desteklediğimiz için girdiğimiz vebalden
nasıl kurtulabiliriz ?

bizim bu ürünleri kullanırken azcık zahmet edip araştırmayıp
İslam  düşmanı olanların masum insanların kanını döktüğünün hesabı
Ahirette karşımıza mutlaka çıkacaktır.





velhasıl kelam evimdeki bütün beyaz eşyalar
Türk Üretimi olan Vestel
ve 
alışverişimi içinde %100 Türk markalarının da bulunduğu
BİM den yaptığımı zaten bilmeyen yok.
bundan sonra da bir şey alırken
etiketini titizlikle incelemek boynumun borcudur.
ha şimdi de BİM in parası kime gidiyor muhabbeti çıkar.
ona sonra geliriz.

bundan sonra yapılacaklar ya da yapılmayacaklar
herkesin hür iradesidir.

ama ben diyorum ki bir birey olarak
ihtiyaçlarımı alırken Türk Malı olmasına özen gösteriyorum ve
bu dediğim imkansız değil.
bu ülkede yaşayan herkes üzerine düşeni yaparsa
(ki inşallah buna adım adım yaklaşıyoruz)
ve buna sadece Ramazan ayında olduğumuz için değil
bütün ömrünü bu şekilde hassasiyetle geçirmeye özen gösterirse
yarınlar bugünlerden çok daha kansız geçecektir.


hepiniz Allah'a emanet olun...


17 Temmuz 2014 Perşembe

İçten edilen dua

“Sizden biriniz,
kendisi için arzu edip istediği şeyi,
din kardeşi için de arzu edip istemedikçe,
gerçek anlamda iman etmiş olmaz.”


Bu nasıl bir hadistir Yarabbim...
Kullar arasındaki kardeşlik duygularının
ne kadar iyi seviyede olması gerektiğinin ispatı sanki.
Hele ki birlik ve beraberliğe
en ihtiyaç duyduğumuz günlerde..
Gerçek mü’min,
kendisi için arzu ettiği iyilik ve hayrı,
din kardeşi için de aynen arzu etmeli
 ve ona karşı bir haset,
çekememezlik duygusu içinde olmamalı.

Tabi ki burada din kardeşlerimizde de bulunmasını istediğimiz şey
hayırlı şeyler olmalı.
Yoksa, kendi başımıza gelen bir belayı,
bir kötülüğü din kardeşi için arzu etmek,
asla doğru değildir.
Hadisten anlamamız gereken bir başka önemli husus şudur:
Kişinin kendi nefsi için dilediği bir şeyin aynısının,
yani o şeyin bizzat kendisinin,
din kardeşine verilmesini arzu etmesi değil,
bir benzerinin ona da nasip olmasını dilemesidir.
 

Bize küçükken öğretilen şeydi bu çok şükür ki..
Bir kardeşimiz,arkadaşımız
sahip olduğumuz bir şeyi beğendiğinde
"Daha güzeli senin olsun inşallah" diyebilmek..

İçten edilen dua gibisi var mı ?
Hepiniz Allah'a emanetsiniz :)

16 Temmuz 2014 Çarşamba

son zamanlarda ben...




çok çok uzun zaman sonra hepinize merhaba..
bloguma doğru düzgün,
uzun uzadıya yazı yazmayalı neredeyse 5 ay olmuş.
şubat ayından beri sadece 2 post girebilmişim.
bu süre zarfında neler oldu neler..



tam taşınmaya niyetlendik,
hatta niyetlenmenin bir adım ötesine geçtim ben.
bütün eşyalarımı bir güzel koliledim,
herşeyimi hazır ettim.
pazar günü sözleşme imzalayıp pazartesi taşınacağım ev sahibini cumartesi günü aradığımızda
"ya kusura bakmayın.
ben sizi aramayı unuttum.
evi sattım ben"
sözüyle kendimi depresyonların içinde buldum.
depresyon dediğime bakmayın öyle böyle değil.
niyeyse sanki dünyam başıma yıkıldı.
şimdi gülüp geçiyorum halbuki o hafta boyunca sürekli ağlamıştım.
neyse nasipte yok dedik, başka evler aramaya başladık.
başladığımızla da kaldık.


istediğimiz gibi ev yok,olsa da kirası bizi kat ve kat aşıyor.
vardır bunda bir hayır diyip tekrar kaldığımız eve yerleştik.
kolileri tek tek açıp aynı eve yerleşmek nasıl bir hismiş öğrenmiş oldum.
taşınıyoruz derken inşallah demeyi mi unuttuk nedendir bilinmez 
şuan eski evimden yazmaktayım bu yazımı :)
ramazan ayı bitince birkaç ufak dekorasyon değişikliği ile 
bu evi daha sevimli hale getirmeyi düşünüyorum Allah nasip ederse tabi.
inşallah.


arada aklıma gelenleri kısa kısa yazayım..
nisan ayında bir İzmit


Safranbolu-Karabük gezisi,



haziran ayında bir Konya gezisi yaptım ki 
onları da çok yakın zamanda ayrı ayrı yazacağım inşallah.



mayıs ayında nikahımız kıyılmıştı malum.
sene devriyesini eşimin güzel jestiyle yaptık.
işte olması gereken saatlerde kapı çaldı ve elinde pastayla 
kapıda karşımda beklerken buldum eşimi.



sabah saatlerinde de o çok istediğim
dikiş makinesini alarak beni mutlu etmişti zaten
bir de gece yaptığı bu sürpriz ile mutluluktan havalara uçmuş oldum :)




15 haziran düğün zamanımızdı.
14 haziran kına günümdü.
ben de hatıralarımı tazeledim.
kendi hazırladığım kına günü süslerimi çıkarttım ortaya.
baktım baktım güldüm :)
çünkü bunları kullanmak nasip olmadı.
birer tane hatıra ayırıp diğerlerini çöpe atmak zorunda kaldım.



bi de bu ay kayınbiraderimi evlendirdik.
eltim var artık benim :)




düğün için güzel bir ayakkabı yaptık
onu da buraya ekliyim hemen yeri gelmişken.






düğünümüz güzel geçti Allaha çok şükür.
Rabbim bir ömür mutlu mesut etsin herkesi.



ve içinde bulunduğumuz güzel Ramazan ayı geldi çattı.
yarısı çoktan bitti bile daha dün gibi geliyor.
birkaç gündür kimsenin tadı tuzu yok.
Gazzede işlenen insanlık suçu yüzünden
herkes elinden geleni yapıyor inşallah.


bol bol dua ediyoruz
ve sofralarımızdan evlerimizden
israil mallarını arındırarak boykot yapıyoruz.



eskiden de dikkat etmeye çalışıyordum ama işin doğrusu 
şimdi daha çok özen gösteriyorum.
sadece coca cola içmeyerek olmuyormuş o iş..
coca cola company yazan ne kadar da çok içecek varmış etrafımızda
yeni yeni bilinçleniyoruz..
maden suyundan normal suya kadar
hepsinde insanlık suçu işlemişiz yıllardır..



Allah'ım sen bizi affeyle..
bir şişe suyla bile günahına girdiğimiz mazlumların yar ve yardımcısı ol...

10 Mayıs 2014 Cumartesi

"Anne sözü dinlemek Peygamber Hırkası giydirir insana"


ve sıra geldi günün anlam ve önemine..
günün dedim ama aslında her gün 
onun için böyle güzel ve böyle kıymetli geçsin inşallah..
Rabbim onun duasını almayı nasip etsin,
onun razı olduğu evlat olabilmeyi nasip etsin,
onun sözünü dinlemeyi ve anlayabilmeyi nasip etsin,
ve ona karşı hayırlı evlat olabilmeyi nasip etsin. ( amin )

çünkü Veysel Karani gibi
"Anne sözü dinlemek Peygamber Hırkası giydirir insana"




hayatımıza kim bilir kaç kişi girer bir ömür boyunca..
hiçbiri anne gibi koruyup kollayamaz..
hiçbiri onun kadar sevgi ve şevkat gösteremez..
dünyadaki bütün insanların kendine göre anlattığı, 
sayfalarca şiirler yazdığı, 
besteler yaptığı "sevgi" kavramı
bir tek "anne" kelimesinin yerinin tutabilir mi ?

bizi hayatının bütün günleri boyunca koşulsuz seven "anne"ler için elbette böyle basit bir günün önemi yoktur..
sıradan hale gelen "size bir gün değil her gün Anneler günü olsun" sözlerini elbetteki sıralamayacağım..
ama kimileri için bu gün içindeki tüm duyguları anlatabildiği tek gündür,
belli olmaz..
o kimi insanlardan biri de benim işte.

seni yaralasam da kırsam da bazen 
iyi ki benim annemsin...
arkadaşım.
sırdaşım.
övünç kaynağım.
akıl hocam...

dediklerin hep doğru çıkıyor anne.
sen her şeyin en iyisini bilirsin..
iyi ki benim annem sensin..

yarın yanında olamayacağım,
ama her zamanki gibi internetten ya da telefondan sesini duyacağım inşallah..
babam benim yerime sana bahçeden bir gül getirsin..
senin gibi güzel kokanlardan...
sen de onu alıp mutfakta gözünün önünde bir yere koy emi..

Anneler günün kutlu olsun Semoşcum..
Allah bize de senin gibi güzel anne olabilmeyi nasip etsin..

anne yarım olan teyzelerim,
anne olan bütün teyze-hala-dayı kızlarım,
yengelerim,
yengelerimin gelinleri,
kız kardeşim Elçin,
anne olan ya da olacak olan bütün arkadaşlarım
ve ve ve
elbette müstakbel eşimi yetiştirip büyüten,
bugünlere kadar getiren,
benzersiz karakterde biri olarak yetiştiren 
babaannesi Ayşe Sultan ve biricik halası..

aklıma gelmeyen bütün "merhametli anneler"
sizlerin de günü kutlu olsun..


7 Nisan 2014 Pazartesi

affola...


BU BİR ÖZÜR YAZISIDIR...



evet evet..
2 ay olmuş ve ben ortalarda yokum..
aslında varım da burada yokum..
instagram ve facebook adreslerimden daha yoğun şekilde giriş yapıyorum..
blogumu ihmal ettiğim doğrudur..
bunu telafi etmenin yollarını aramaktayım şimdi..



2 ay içinde neler oldu neler,
en önemli olanlarının notunu en kısa sürede buraya düşeyim en iyisi...
en kısa zamanda geri dönüyorum
hem de kıpır kıpır , fıkır fıkır...
şimdilik yazamadıklarım için affola..

8 Şubat 2014 Cumartesi

kabartma tozu ve poğaça


kaç gündür bloga yazı eklicem diyorum ama yine de yapamıyorum..
hayat mücadelem beni blog aleminden uzaklaştırıyor sanırım :)



yazı ekle(ye)mediğim günlerde kısa bir İzmit turu yaptık geldik..
aileme doyamadan geri dönmek ne kadar üzücü olsa da 
onları Allah izin verirse yakın zaman içinde tekrardan görebilmenin heyecanıyla sakinleşiyor yüreğim :)






havanın güzel olmasını fırsat bilip şuraya buraya gittik demek isterdim fakat ne yazık ki hiç bir yere gidemedim..
bildiğimiz ev hanımı modlarında temizlik, çamaşır, bulaşık, ütü vs.. hizmetlerle günümü gün ettim diyebiliriz.





hayatımın anlamı olan minik prensesim yiğenim Eslem için uydurmasyon bir yelek örmüştüm acemi işi..
aşağıdaki pembiş yelek o meşhur yelek işte :)







onu teslim etmenin haklı gururuyla
ikincisine başladım hatta yarıladım bile..
bu da ikinci amatör yeleğimiz..





şimdi üçüncü model için renk belirleme aşamasındayım..
örgüler basit fakat benim gibi acemi için el hızlandırmak amacıyla 
teorik bilgilerimi pratiğe dökme seçeneği gibi bişey oldu :)

neyse başlıkla yazılanlar ne kadar alakasız gibi görünse de şimdi toparlıyorum..
konumuz kabartma tozuyla yapılan poğaça..



ilk başlarda şüpheyle yapmayı ertelesem de
evde maya kalmadığını farkettiğimde
"ee hadi deneyelim madem ya bismillah" dedim
ve sonuç..
korktuğum gibi değilmiş..
gayet lezzetli..
mayasız sıvı yağla yapılıyor
ama bir o kadar da yumuşak ve pratik bir poğaça oldu..

evet şimdi gelelim malzeme listesine..

hamuru için

2 yumurta
2 bardak yoğurt
2 bardak sıvı yağ
2 çay kaşığı tuz
2 paket kabartma tozu
8 bardak un 


iç malzemesi için

lor peyniri
maydanoz

üzeri için 
yumurta sarısı
susam
çörek otu

evet tüm malzeme bu kadar..
şimdi gelelim yapılışına..

mayalı hamur gibi bekletme yok
o yüzden zamandan tasarruf..
ayrıca mayalı olmadığı için
bayatlama gibi bir derdi de yok..

şimdilik iki kişilik bir aile olduğumuz için
ben poğaçaların büyük kısmını poşetleyip
buzluğa kaldırdım bile..

ani misafir gelişlerinde hemen ısıtıp hazır hale getirmek için
çok pratik bir çözüm oldu..

yapılışına gelince
iki tane yumurtayı karıştırma kabımıza koyup çırpalım..
üzerine 2 bardak yoğurdu ekleyelim..



(benim ölçülerim bu minik su bardağı ile oldu..
dip not : aynı ölçüleri yarıya indirip su bardağı ile de yapabilirsiniz..
2 bardak yoğurt yerine 1 su bardağı yoğurt gibi..)
sıvı yağı da ekleyip karıştırmaya devam edelim..



tuzu ilave edip un ve kabartma tozunu da eleyerek ekleyelim..
klasik kulak memesi yumuşaklığında ele yapışmayan bir hamur elde edinceye kadar yoğuralım..
unun ölçüsü aslında tam..





ama yapacak olan arkadaşların azar azar eklemesinde fayda var..
hamurumuz ele yapışmayan kıvama gelince
minik bezelere ayıralım..
benim elde ettiğim beze sayısı 54 oldu..





bezelerin boyutlarına göre sayısı çoğaltabilir veya azaltabilirsiniz..
bezeleri elimizde açarak içine iç harcımızı ekleyip kapatıyoruz..
yağlanmış veya yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz..
çok yakın olmamasına dikkat edelim 
sonuçta kabarıp birbirine yapışmasını istemeyiz değil mi :)

üzerine yumurta sarısını sürelim,
susam ve çörek otunu da serpiştirip fırına verebilirsiniz..





fırın derecesi için birşey söyleyemeyeceğim
çünkü benim fırınım 180 derecede bile yakma özelliğine sahip :)
poğaçaların rengi biraz fazla kırmızı oldu bu sebepten..
herkes kendi fırını için bir derece biliyordur mutlaka
ama illa bir derece vermek gerekirse
200 derecede önceden ISITMADAN diyebiliriz..


dediğim gibi bu poğaça boş vakitlerde yapılıp buzluğa koymak için ideal..
en azından 2-3 tepsi çıkıyor çünkü..
gayet bereketli..
10ar poğaça olarak paketleyip 2-3 poşet ayırın derim..
misafirler gelince buzluktan çıkartın kendi kendine çözülsün..
siz bu arada çayı demleyin ..
sonra fırın tepsisine dizin ve takribi 100-120 derecede ısıtın..
poğaçalar yeni yapmış gibi yumuşacık oluyor..

evet deneyecek olan arkadaşlarımın şimdiden ellerine sağlık..
hepiniz hoşçakalın :)






27 Ocak 2014 Pazartesi

birisi çörek otu mu dedi ?



Çörek otunu oldum olası çok sevmişimdir..
her derde deva olduğunu da pek çok kişiden duymuştum.
ama ayrıntısını bilmiyordum..
bu yazıyla karşılaşınca sizlerle de paylaşmak istedim.



Vücudumuz doğası gereği,
doymamış yağ asitlerini üretemediğinden bu yağ asitlerini dışarıdan karşılamak zorundadır.
Bir gram çörekotu yağı da bu açıdan bir günlük ihtiyacımızı karşılamak için yeterlidir.

ÇÖREK OTUNUN DİĞER ETKİLERİ

• Çörek otunda bulunan nigellon ve alfa-pinen gibi eterli yağlar, solunum borusunun genişleyip krampların giderilmesini sağlar.
Ayrıca öksürüğü hafifletir. İltihap giderici, ağrı dindirici ve idrar söktürücü etkileri de mevcuttur. Düzenli kullanımda kan şekerini düşürücü etkisi vardır.
• İçeriğinde bulunan B1, B2 ve B6 vitaminleri, pek çok enzimin üretiminde önemli rol oynar.

Çünkü bunlar, savunma ablukalarını yok edip boyun altı bezini ve dolayısıyla da savunma sistemini güçlendirir.

Folasidi vitamini ise, kalp ve tansiyon problemlerinin oluşma riskini en aza indirger.
Bununla birlikte hücre yenilenmesinde de gereklidir.
• Beta karotin, A, E ve C vitamini, selen gibi antioksitler vücudun savunma sistemini destekler.

Ayrıca içeriğinde bulunan selen, zehirli maddelerin vücuttan atmasında destek olur.




Bu kadar mükemmel olarak yaratılan çörek otu, bütün bu özellikleri ile:
• Mikrop, virüs ve mantarlara karşı etkili bir savunma aracıdır.
• İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir.
• Kan şekerini düşürür.
• Damar hastalıklarını engeller.
• İdrar söktürücü özelliği ile safrayı rahatlatır.
• Vücuttaki zehirlerin atılmasını sağlar.
• Hazmı kolaylaştırır.
• Yaraların daha hızlı iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmelerini hızlandırır.
•Alerjiyi engeller.
• Savunma sistemini dengeler.
• Hormon sistemini ve ruh hâlini güçlendirir.




ÖZEL HALLERDE FAYDALARI

• Çörek otu, müzmin hastalıklarda şaşırtıcı derecede iyileşmeler sağlar. Çocuklarda özellikle sinir ve deri sorunlarına,
astım ve alerji sorunlarına da çok iyi gelir.
• Çörek otu ürünleri (yağ ve ezilmiş bal karışımlı) hamilelik döneminde oluşan şikayetleri en aza indirir.
 Yan etkisi olmayıp, hamilelik dönemindeki bayanlar ve bebeklerini ana sütüyle beslemeyi tercih edenler için sütün kalitesini arttırarak bebek için daha faydalı olmasını sağlar.
• Egzamalı cilde sık sık çörek otu yağı tatbik edildiğinde deri hızlı iyileşir. Yine deri hastalıklarında mikrop öldürücü etkisi nedeniyle çok yararlıdır.

BAZI HASTALIKLARDA ÇÖREK OTU

• Hazımsızlık ve mide şişkinlikleri gibi sorunlarda çörek otunun etkisi eski zamanlardan beri bilinmektedir.
• Hemoroite problemine iyi gelir, çünkü damarları güçlendirerek kan dolaşımını arttırır.
• Romatizma, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol gibi metabolik hastalıklar için çok etkilidir.
• İktidarsızlık ve kısırlık sorunlarında da yine etkili bir destekleyicidir. Çünkü çörek otu, cinsî hormonları düzenlemekte, bedenî ve ruhî olarak zindelik ve dinçlik vermektedir.
• Çörek otu yağı kadınlardaki regl dönemi sancılarına ve diş ağrılarına karşı yine başarılı sonuçlar elde edilmektedir.




SAĞLIKLI OLMAK İÇİN ÇÖREK KÜRÜ

İçeriğinde bulunanlarla savunma sistemine, metabolizmaya ve hormonlara iyi gelen çörek otu, vücudu toksinlerden arındırır, kan dolaşımını güçlendirir ve bağırsakların düzenli çalışmasını destekler.
Cildi berraklaştırır.

Düzgün bir cilde, parlak saç ve gözlere sebep olur.

 Sağlıklı ve hayat dolu bir görünüm oluşturur.
Çörek otu savunma (immün) sistemini güçlendirdiğinden,
kanser, AIDS gibi çağın hastalıklarına karşı tavsiye edilmektedir.

Yine tansiyon ve ateş düşürücü ve doğal antibiyotik tesirleriyle yaygın hastalıklara da çare olmaktadır.
Başta astım ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalıklara, saç dökülmesi ve kepek gibi problemlere karşı da etkilidir.

ÇÖREK OTU NASIL KULLANILIR?
Kurutulan tohumlar baharat şeklinde, suda kaynatılarak ya da yağı çıkarılarak tüketilir.

 Güzel kokulu bir baharat olarak kullanımı çok yaygındır.
Çörek otunun tohumlarından elde edilen çörek otu yağı saç dökülmesinde ve saçlı deride oluşan kepeğe karşı oldukça etkilidir.

 Sirke ile kaynatılıp gargara yapıldığında diş ağrılarına iyi gelir.

Suyu ile sivilcelere pansuman yapıldığında sivilceler üzerinde etkili olduğu görülmüştür.
- Bir teoriye göre, çörek otunun kemoterapi ilaçları ve radyoterapi tedavisi ile birlikte kullanılması, çörek otunun anti oksidan etkisi nedeniyle bu tedavi yöntemlerinin etkisini azaltabilir.




hoşçakalın...